Ümraniye Barınağı nöbeti 100. gününde: “Mücadelemiz bitmedi, devam ediyor!”

Ümraniye Barınağında devam eden nöbetin 100. gününde nöbette basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Ümraniye Hayvan Hakları İnsiyatifi Sözcüsü Özge Koçyiğit okudu. Açıklamada “Kan kokuyor, kan kokuyor, barınaklarınız kan kokuyor!”, “Köpekler dışarı, katiller içeri!”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”, “Susma, haykır, katliama hayır!”, “Barınaklar, ölüm kampı!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya tüm türler, ya hiçbirimiz”, “Akp yasanı al başına çal!”, “Hayvan, yaşam, özgürlük” ve “Yasayı, sokakta, biz yazacağız!” sloganları atıldı.

Açıklamada şunlar söylendi:

Ümraniye Hayvan Bakımevindeki hak ihlallerine karşı mücadelemiz devam ediyor

Bugün burada, Ümraniye katliam barınağı temsiliyetinde tuttuğumuz yaşam nöbetinin 100. günü dolayısıyla bir araya geldik.

Öncelikle 21 Ocak sabaha karşı yaşamını kaybeden insanlar için, onları anmak ve ölümsüzleştirmek için ve aynı zamanda yaslarının ifadesi olarak bir dakika sessiz kalıyoruz.

Bizler, ülkemizde yaşanan tüm adaletsizlikler, sorumsuzluklar, gözlerimizin önünde yitip giden hayatlar, sönen ocaklar için de adalet talep ediyoruz!

21 Ocak tarihinde Bolu’da, sabaha karşı yaşanan toplumsal felakette otelde ağır ihmaller sonucu, en son verilen bilgilere göre 79 kişi hayatını kaybetti. 21. yüzyılda, böylesine büyük bir ihmal, sorumsuzluk ve yetkililerin hiçbir sorumluluk üstlenmemesi kabul edilemez.

Bizden acılarımız, ağır ihmaller ve adaletsizlik karşısında susmamız bekleniyor. Susuyor muyuz? HAYIR!

Bizden unutmamız bekleniyor. Biz unutuyor muyuz? HAYIR!

13 Ekim’de Ümraniye bakımevinde sistematik olarak hayvanların ağır ihmalle katledilmesinin tespitinin ardından birçok defa bu ihmallerin bir sistem sorunu olduğunu ifade etmiştik. Gelinen nokta bizi haklı çıkarıyor! Ağır ihmal, görevi kötüye kullanma, sorumluluktan kaçınma ve sorumluların yargılanmadığı bu sistemde tüm kurumlar aynı sistemin bir parçası olarak; insanların, çocukların ve hayvanların canlarını alıyor.

Ümraniye Hayvan Bakımevi’nde ortaya çıkan korkunç hayvan hakları ihlalleri ve katliam karşısında 100 gün boyunca 7 gün 24 saat nöbet tutarak adalet bekçisi ve vicdanların sesi olduk. Bu süre boyunca hayvanların yaşam hakkını savunmak için gece gündüz demeden mücadele ettik ve yetkililere taleplerimizi defalarca ilettik. Ancak Ümraniye Belediyesi hiçbir somut adım atmamış, taleplerimize cevap vermemiştir. Barınaktaki vahim durumun düzeltilmesi için gereken adımları hâlâ atmaktan kaçınmaktadır.

Bizler, hayvanların yaşam hakkı ve özgürlüğünü savunanlar, 18 Ekim tarihinden beri, 7 gün 24 saat, tüm yıldırma politikalarına rağmen burada 100 gündür nöbet tutuyoruz.

Bu 100 gün boyunca neler başardık?

Bakımevinde yaşanan ihlalleri ve hayvanların acı dolu yaşam koşullarını kamuoyunun gündemine taşıdık.

Ümraniye bakımevinin keyfi uygulamalarla sahiplendirmeleri engellediğini tespit ettik.

Tırnakları bakımlı bahanesiyle kısırlaştırılması yapılmayan, sokaktan alınıp bahçe ortamında bakılan tekirlere hizmet verilmediğini ve getirilen cins kedilere bakım verildiğini; kişiye göre hizmet verildiğini tespit ettik. Bu tespitlerimiz tutanaklarla sabit olup gerekli mercilere bildirilecektir.

Türkiye’nin dört bir yanından hayvan hakları savunucularını bir araya getirdik ve bir dayanışma ağı oluşturduk.

Bu süreçte birçok insanın, hayvan haklarına dair farkındalık kazanmasını sağladık.

Nöbet alanında çeşitli sohbetler ve eğitim organizasyonları düzenledik.

Mücadelemizi sürdüreceğimizden hiçbir yetkilinin şüphesi olmasın. Sizler adaleti sağlamadıkça bizler adaleti talep etmeye, sizler vicdanlarınızı susturdukça bizler gerçeği haykırmaya devam edeceğiz. Yaslandığınız duvarları yıkacağız, nefes gibi ensenizde olacağız. Siz bu utançla yaşarken bizler adaletin ve gerçeklerin tarafında gururla yaşayacağız.

Buradan, başta Ümraniye Bakımevi olmak üzere ülkemizdeki tüm Bakımevlerinde çalışan, veterinerinden temizlik personeline çağrımızdır: vahşete ortak olmayın, hayvan öldürmeyi normalleştirmeyin. Yüzlerce hayvanın ölüme terk edildiği bir sağlık kurumunda çalışmanın ağırlığı altında ezilmeyin. Bir köpeğin adaletsizlik altında can verdiği bir toplumda, gün gelir sizin de adalete ihtiyacınız olur.

Susmak da zulme ortak olmaktır. Ortak olduğunuz zulüm sistematik ölüm kampının zulmüdür. Kapısında durandan danışmaya ve temizlik işlerine kadar; emir kuluyduk diyerek kurtulamayacaksınız.

Çünkü biz kafası kurtlar içinde kafese terk edilen kediyi unutmayacağız.

Kafesinde kanlar içinde yatan köpekleri unutmayacağız.

Yasaklanan ırk diye yasaklanan ırkların içine atılan, hapishaneden beter karanlık zindanlara terk edilen köpekleri, uyuzdan derisinde tüy kalmamış köpekleri, kafeslerin içinde üst üste ölmüş zavallı kedileri unutmayacağız.

Göz yumduğunuz, insanın bir canlıya zulmüdür.

Ve bizler,

Belediye Önünde de sesimizi yükseltiyoruz: belediye buradan sesimizi duymamakta diretiyorsa, yakınına gidiyoruz. Bundan sonra nöbetimizi Ümraniye Belediyesi önüne de taşıyacak ve yetkililere sesimizi daha güçlü bir şekilde duyuracağız.

Toplum Bilinçlendirme Çalışmalarımız Artarak Devam Edecek: Sokak sokak gezerek Ümraniye Hayvan Bakımevi’ndeki katliamı, tüm belgeleriyle birlikte toplumun her kesimine anlatmaya devam edeceğiz.

Hukuki Süreci Takip Etmeye devam edeceğiz: 2022 yılında da katliamlarla gündeme gelen burada, suçlular yargılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Hayvanların yaşam hakkı için çalışan personeller görevlendirilene ve tüm bakımevi alanları ziyarete açılana kadar eylemlerimize devam edeceğiz.

Bu mücadelemiz boyunca çeşitli inisiyatifler, gruplar ve bireysel gönüllülerle dayanışma içinde olduk. Gözlerimizin önünde katledilen hayvanlar ve ülkemizdeki tüm barınaklarda canice yaşamlarını yitiren can dostlarımız için ses olduk. Hiçbir kişisel çıkar gözetmeksizin, hayvanların haklarını savunmak için bir araya geldik. Bizi bir araya getiren tek şey, adalet arayışımız ve hayvanlara olan sınırsız sevgimizdir.

Adalet duygusundan yoksun, vicdanları körelmiş ve tüm amacı para ya da birilerine yaranmak olanlar, bizdeki bu sevgiyi ve adalet tutkusunu hiçbir zaman anlayamayacaklar. Ancak biz, bu sevgi ve dayanışma ile hayvanlar için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ümraniye Belediyesi’nin ve belediye başkanının kişisel tarihine, 2022 ve 2024 barınak katliamları kalın harflerle kazınmıştır. Belediye başkanı, bu katliamların ardından hiçbir soruşturma başlatmamış; aksine sorumluları aklarcasına yaptığı basın açıklamalarıyla kamuoyunu gerçekle bağlantısı olmayan bilgiler vermiştir. Bu tavrıyla kişisel tarihine kara bir leke düşmüştür. Soru işaretleriyle dolu bu süreç, belediye yönetiminin sorumluluktan kaçışını ve vicdan yoksunluğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Bolu’da yaşanan facia; Ümraniye Belediyesi’nde gördüğümüz ağır ihmal ve görevini kötüye kullanmanın bir yansımasıdır.

Açıklamanın devamında 30 Ocak Perşembe günü saat 13.00’te Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde olacaklarını duyurdular. Türkiye’nin dört bir yanında eşzamanlı olarak adliye önlerine çağrı yapıldığı söylendi:

Bizim bu 100 günlük nöbetimiz ise ülkemizdeki yaşam hakkı mücadelesi içinde onurlu bir direniş olarak tarihimize kazınmıştır. Bu haklı davanın peşini asla bırakmayacağımızı bir kez daha vurguluyoruz. Ümraniye Katliam Barınağı’ndaki zulmün son bulması ve Türkiye’de hayvan hakları adına kalıcı çözümler üretilmesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle, 100 günlük nöbetimiz boyunca başta yanımızda duran tüm gönüllülerimize, hayvan severlere, vicdan sahiplerine olmak üzere; ilk günden itibaren bize çay kahve su gibi insani ihtiyaçlarımız için destek olan İstanbul Büyükşehir belediyesi istaç kurumuna, teşekkürü bir borç biliriz.

30 Ocak Perşembe günü Ankara Barosu hazırladıkları dosyayı AYM’ye sunacaklar. Biz de aynı gün saat 13.00’te Çağlayan Adliyesi önünde AYM yasayı iptal etsin diye Türkiye’de eş zamanlı eylemimiz olacaktır. Tüm yaşam hakkı savunucularını bekliyoruz.

Mücadelemiz bitmedi, devam ediyor!

 

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!