Haber Pusulası

Balparmak'ın İstanbul Çekmeköy Kampüsü’nde Çekmeköy yerel basını ile bir araya gelen Balparmak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özgür Altıparmak, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri etkileyen deprem felaketinin etkilerini ve bölgeye yapılması gereken destekleri konuşurken, balda taklit ve tağşiş konusunda gelen soruları da yanıtladı.

Depremin hemen ardından ilk olarak İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD’a nakdi yardımda bulunduklarını söyleyen Altıparmak, deprem bölgelerinde konteyner kentler kurmak için başlatılan seferberliğe de katıldıklarının altını çizdi. Altıparmak, “Yaşananlar hepimizi derinden etkiledi. Derin bir üzüntü ve şok yaşadık. Depremin etkilerinin en az bir yıl süreceğini tahmin ediyoruz. Hep birlikte enerjimizi koruyarak buna odaklanmalı, bölgelerin toparlanması için elimizden geleni yapmalıyız. Balparmak olarak yaptığımız ayni ve nakdi yardımlarla bölgeye desteğimizi sürdürüyoruz. Depremden etkilenen bölgelere konteyner kentler kurulması için başlatılan seferberlikte biz de varız. Hatay’a içinde iki odası, duş, tuvalet ve mutfağı bulunan konteyner gönderdik. Ayrıca Çekmeköy’de bulunan kampüsümüzün sınırlarındaki bir binayı çocuklu depremzede ailelere tahsis ettik” dedi.

Çadır kentlerde doğal bal ve “Propolisli Boğaz Spreyi” dağıtıldı

Çekmeköy Merkez Mahallesi Muhtarlığı aracılığıyla İstanbul’a gelmiş depremden etkilenen 40 kadını çocuklarıyla birlikte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Balparmak kampüsünde ağırladıklarına da değinen Altıparmak, bugüne kadar deprem bölgesi için yaptıkları diğer çalışmaları ise şöyle anlattı: “Çekmeköy Kaymakamlığı, Çekmeköy Belediyesi ve AFAD işbirliğinde organize edilen toplama merkezlerine gelen yardımların gönderime hazırlanması için gönüllü Balparmak çalışanlarıyla işgücü desteği  verdik. Depremzedelerin günlük beslenmelerinde enerji ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda doğal balın yanı sıra hijyen kolilerini de bölgeye gönderdik. Çekmeköy Sanayici Ve İş Adamları Derneği ve AFAD işbirliğiyle Hatay’a giderek çadırkentlerdeki çocuklara yaşadıklarını biraz olsun unutturabilmek için oyuncak ve bal dağıttık. Biliyorsunuz bölge mevsim itibarıyla soğuk, koşullarının şartlarını ise hepimiz biliyoruz. Bu nedenle bağışıklığı güçlü tutmak zorlaşıyor. Biz de bu farkındalıkla TÜBİTAK-MAM işbirliğinde deprem bölgesindeki çadır kentleri ziyaret ederek doğal bal ve “Propolisli Boğaz Spreyi” içeren yardım çantası dağıttık. Bölgeye bundan sonra da desteğimizi sürdüreceğiz. Dileğimiz bu kötü günleri en kısa sürede, birlikte atlatabilmek.”

Baldaki rekolte düşüşü sahtecilerin iştahını artırdı

Toplantıda balda son dönemde giderek artan taklit ve tağşiş konusu da ele alındı. Son yıllarda etkisini iyice gösteren iklim krizi ve beraberinde gerçekleşen orman yangınları nedeniyle bal rekoltesinde ciddi bir düşüş yaşandığının altını çizen Balparmak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özgür Altıparmak, çiçek balı rekoltesinde yüzde 35, çam balı rekoltesinde ise yüzde 85 civarında bir kayıp yaşandığına dikkat çekti. Bu durumun gıda sahtecilerinin iştahını kabarttığını söyleyen Altıparmak, şöyle devam etti: “Rekoltenin bu kadar düştüğü bir dönemde tüketicilere bal satın alırken balın fiyatı bilinen ve güvenilen markaların çok altındaysa buna dikkat etmelerini öneriyorum. Piyasada çok fazla tağşişli bal var. Üstelik balın sahte olup olmadığı ancak tam donanımlı laboratuvarlarda konusunun uzmanları tarafından yapılan çok detaylı analizlerle anlaşılır. Bugün bal ve arı ürünleri alanındaki Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın kapsamlı eşdeğer bal ve diğer arı ürünleri ihtisas laboratuvarları arasında yer alan Balparmak Kalite Kontrol Laboratuvarına sahibiz. Kovandan sofraya kadar olan tüm süreçte ürünlerin sürdürülebilirliğini ve şeffaf süreçlerle izlenebilir kalitesini, en az 100 parametrede yaptığımız analizlerle güvence altına alıyor; saflığından ve doğallığından emin olduğumuz balı başlangıç değerlerini koruyarak ambalajlıyor ve tüketicilerle buluşturuyoruz.”

“Balda taklidin tespit edilmesinde dünyada bir ilk olan yeni bir analiz metodu geliştirdik”

Altıparmak, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nde yapılan yoğun araştırmalar sonucu balda esmer pirinç şurubunun varlığını tespit eden ve dünyada bir ilk olan yeni bir metot geliştirdiklerine dikkat çekti. Altıparmak, bu metodu şöyle anlattı: “Bu metot ile bugüne kadar balda tespit edilemeyen esmer pirinç şurubunun varlığını yani balda tağşiş yapıldığını belirleyebiliyoruz.  Yaptığımız çalışmalarla balda esmer pirinç şurubunun göstergesi olan bileşeni belirlemeyi başardık. Geliştirdiğimiz bu metot, dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan “LWT Food Science&Technology” dergisinde yayınlanarak dünya literatürüne de girdi. Dünyada bir ilk olan bu metodun patent başvurusunu da yaptık.”

“Gıdada şeffaflık ve izlenebilirlik çok önemli”

Balparmak’ın tüketicilere balın doğallığının garantisini daha raftayken sunduğunu anlatan Altıparmak, “Size Ar-Ge merkezimizden de kısaca bahsetmek istiyorum.

Konusunda uzman 20 akademisyen arkadaşımızın görev yaptığı Ar-Ge Merkezimiz ülkemizde gıda sanayinde 8’inci, kategorimizin ilk Ar-Ge merkezimizi unvanına sahip.  Balda yapılan taklit ve tağşişlerin belirlenmesine yönelik yaptığımız metot geliştirme çalışmalarımızın yanı sıra bal ve arı ürünlerinin fonksiyonel özelliklerinin belirlenmesine yönelik projeler  yürütüyor, inovatif yeni ürünler geliştirerek tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Eczane kanalında iyi yaşam markamız Apitera Plus markalı takviye edici gıda ürünlerimiz ile yer alıyoruz” dedi.

Balın, dünyada taklit edilmesi en kolay ama taklit ve tağşiş edildiğinin anlaşılmasına yönelik analiz edilmesi en zor gıda ürünleri arasında ilk sıralarda yer aldığına değinen Altıparmak  yakın zamanda piyasadaki tüm ambalajlı balları, analiz ettiklerini belirterek maalesef tüm analizlerden geçen balların oranının azlığına dikkat çekti. Bu tablonun değişebilmesi için analize dayanan satışın yaygınlaşması gerektiğini anlatan Altıparmak sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketiciler açıkta satılan balı doğal algısı nedeniyle tercih ediliyor. Piyasada balların hangi kalitede olduğu ise belirsiz. Biz bu eksiği kapatabilmek için her ürünümüze Bakanlığımız tarafından belirlenen kalite parametrelerine uygunluğunu gösteren analiz sonuçlarını içeren bir karekod koyduk. O karekodu okutan herkes sunduğumuz balın hangi değerlere sahip olduğunu görebiliyor.”

“İnovasyona önem veriyoruz”

TÜBİTAK MAM ile yaptıkları iş birliğinden ayrıca bahseden Altıparmak, şunları söyledi “Tüketicileri bal dışında yenilikçi ürünlerle buluşturabilmek için inovasyon ve Ar-Ge’ye sürekli yatırım yapıyor, balı, doğal ve sağlıklı diğer arı ürünleriyle bir araya getirerek tüketicilerin ihtiyacına yönelik katma değerli ürünler geliştiriyoruz. TÜBİTAK MAM iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Apitera Propolisli Sprey, Apitera Plus Forte Propolis, Apitera Plus Propolis Çocuk C Vitaminli de bu fayda fikrinden doğan fonksiyonel özellikte takviye edici gıdalar.”

Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı ise ürünlerin detayları hakkında bilgi verdi: “Balparmak olarak tüketicileri doğal ürünlerle buluşturabilmek için çalışıyoruz, ancak bu işi sadece kovandan alınan balı, poleni analiz etmekle, ambalajlayıp tüketiciye sunmakla sınırlamıyoruz. Balparmak olarak kurulduğumuz günden bu yana amacımız, tüketicilerimize kovandan sofraya doğal ürünler sunmak... Yeni ürünlerimizle Ar-Ge ve inovasyondaki iddiamızı bir kez daha gösterdiğimize inanıyoruz. Ar-Ge Merkezimizde geliştirdiğimiz analiz metotlarımız ve inovatif ürünlerimiz ile bu önemli misyona hizmet ediyoruz.”
“İhracatta gidilecek yolumuz var!”            Balparmak olarak ihracata önem verdiklerini belirten Altıparmak hedeflerinin yurt dışı pazarını daha da geliştirmek olduğunu söyledi. Altıparmak, sözlerine şöyle devam etti: “Balparmak olarak kurulduğumuz ilk günden bu yana arıcılarımızdan özenle seçtiğimiz ve ambalajladığımız doğal arı ürünlerini gıda güvenliği ve hijyeni kapsamında tüketicilere en iyi haliyle sunuyoruz. 1980’de kurulmuş ve Türkiye pazarında liderliğini koruyan bir yerli firma olarak bugün Avrupa’dan körfez ülkelerine, Türki Cumhuriyetlerinden Uzak doğuya tam 22 ayrı ülkeye bal ve arı ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Balparmak olarak hedefimiz ülkemizi yurt dışında da gururla temsil etmek. Bunun için Balparmak Ar-Ge Merkezimizde farklı fonksiyonel özelliklere sahip yenilikçi ürünler geliştiriyor yurt dışı pazarımızı bu yeni ürünlerimizle daha fazla geliştirmeyi hedefliyoruz, bal ve arı ürünleri alanında gidilecek çok yolumuz var” diye konuştu.
Balparmak hakkında:

Tüketicisine sunduğu kalite standardı ile farklılaşan Balparmak, bu anlamda sektörün öncülüğünü üstleniyor. Gıda güvenliği konusunda uluslararası standartlara göre çalışan Balparmak, FSSC 22000 (Food Safety System Certification) ve BRCGS (British Retail Consortium Global Standarts) gibi uluslararası gıda güvenliği sistemleri sertifikalarına da sahip. Türkiye’nin bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk, gıda alanında 8’inci Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan Balparmak; TÜRKAK tarafından akredite olan Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı sayesinde, tüketicilerine sunduğu ürünlerini en az 100 parametrede analiz ediyor. Balparmak’ın zengin ürün gamındasüzme çiçek balları, çam balı, monof¬lora balları, farklı bölgelerden elde edilen Anadolu Lezzetleri Grubu, BallıMix ve Apitera serisi yer alı¬yor. Balparmak’ın iyi yaşam markası Apitera ürün ailesi, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen ürün geliştirme çalışmaları sonucunda bal ve arı ürünleri kapsamında yenilikçi, takviye edici gıda kategorisinde yer alıyor. Arı ürünlerini standardize etken madde içeren özel bitki ekstraktları ile buluşturan Apitera serisinin vitamin ve mineral katkılı olan ürünleri ise Apitera Plus adını taşıyor. Apitera ürün ailesinde Apitera Zen, Apitera PLUS Zen; ApiteraUp, Apitera Plus Up; ApiteraMind, Apitera Plus Mind; ApiteraDox; ApiteraGest; Apitera Kids Muzlu; ApiteraMix Portakallı; Apitera Plus Mix; Apitera Plus Kids’in yanı sıra Apitera Plus Propolisli Sprey, yetişkinlere yönelik Apitera Plus Forte Propolis ve çocuklara yönelik Apitera Plus Propolis C vitaminli ürünleri bulunuyor.

www. balparmak.com.tr