Abbas Karakaya (Dr.) ile gündem, çevre, siyaset ve Çekmeköy’e dair…
ABD’de bir yıl yaşadıktan sonra Türkiye’ye, ikametgah ettiği Çekmeköy’e dönen ilçemizin yerel siyaset, çevre ve yaşam alanları mücadelelerinde dikkat çeken tanınan siması Abbas Karakaya (dr.) ile ayağının tozuyla söyleşi yaptık.
Önce sizi biraz tanıyalım, kısaca kendinizi anlatır mısınız?
1966 İstanbul- Çağlayan doğumluyum. 1988 yılında Deniz Harp Okulunu bitirdim, sekiz yıl deniz subaylığı yaptıktan sonra Bahriyeye elveda dedim. ABD’de Indiana Üniversitesinde yüksek lisans ve doktora dereceleri aldım. Ders verdim. ABD’den döndükten sonra önce Yeditepe, sonra Piri Reis Üniversitelerinde Covid 19 salgınına kadar ders verdim. Şu an evden çalışıyorum, oğlumuza daha geniş zaman ayırıyorum.
Çekmeköy’e ne zaman taşındınız, kaç yıllık Çekmeköylü sünüz?
2013 yılında evlenip şu anki adresime taşındım. Hamidiye Mahallesi Barış Yolu Caddesi’nde bir apartman dairesinde eşim ve yedi yaşındaki oğlumla 10 yıldır oturuyoruz. Eşim Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi. Oğlum ilkokul ikinci sınıfa bu yıl başlayacak.
Gazetelere yazılar yazdığınızı, şiirler, edebiyatla da aranızın iyi olduğunu biliyorum. Biraz bu uğraşınızı anlatır mısınız?
Şiire, sözün gücüne inanan biriyim. İlk şiir denemelerimi galiba ortaokul yıllarımda yaptım. Şimdiye kadar dört şiir kitabı yayımladım, beşincisi üzerinde çalışıyorum.
Bundan başka gazetelere daha çok çevre, yaşam alanları mücadelelerine dair yazılar yazıyorum. Bu yazılara belediye konulu yazılar da denebilir ki birçoğu Çekmeköy ilçesi hakkında. Yanlış imar, inşaat kararları, yeşil alan, kamu arazilerinin tasarruf edilme biçimlerini konu alan kamucu bir perspektifle yazılmış yazılar.
Yaşam Alanları mücadelesi derken, bunu biraz örneklesek?
En yalın haliyle, kamu kaynaklarının kamu (sıradan halk) için kullanılması için verilen bir mücadele. Belediyenin ana gelir kaynağı olan bizden toplanan vergilerin bizler için harcanması için sahada ve yazılarla verilen bir mücadele. Birkaç örnek verirsem, Merkez Mahallesindeki Farabi Sokak Mağdurları ve betonlanan Serindere, Mimar Sinan Mahallesinde hamama çevrilen park gibi konularda yazılarım ve mücadelelerim var. Ya da daha yakın zamanda Mehmet Akif Mahallesinde pazar yeri açmak bahanesiyle ranta kurban edilen park alanı için verdiğimiz mücadele.
Yerel Seçimlere çok kalmadı, iktidar partisi şimdiden çalışmaya başladı, sizin bu konuda düşünceleriniz, hazırlıklarınız var mı? Herhangi bir dernek, parti üyeliğimiz var mı?
Aslında bu soru başlı başına daha uzun bir söyleşiyi hak ediyor. Ancak fazla uzatmadan bir iki şey söyleyeyim:
Tüm Türkiye ve de Çekmeköy için yeni, köklü bir perspektif edinmemiz gerekiyor. Çünkü bu başaramazsak yoksulluğumuz ve perişanlığımız artacak. Başka bir deyişle paradigmayı değiştirmek gerekiyor. Çünkü yıllardan beri gittikçe daha kötü, gürültülü, sağlıksız bir çevrede yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Ayağımızı basacak toprak kalmadı, her yer ya asfalt ya araba ya beton… Kuzey Ormanlarına bitişik bu güzide ilçenin bile havası artık kirlenmiş durumda. Yaşlılar, engelli canlar ve çocuklar evler sıkışmış durumda.
Demek istiyorum ki biz de insan gibi yaşamayı herkes kadar hak ediyoruz. Bunu sağlamak için yapılacak şey basit: Kamunun kaynakları belli kişiler ya da bir zümre için değil, yine kamu, yine halk için kullanmak. Madem vergiyi veren biziz, belediye bütçesi bizim vergilerle oluşuyor, o zaman o bütçeyi halk için kullanacağız. Bunun siyasi iradesini göstereceğiz.
Ayrıca, ABD’de geçirdiğim son bir yıl da oradaki yerel yönetimleri gözlemleme, inceleme fırsatlarım oldu, notlar aldım. Bilgimi, görgümü artırdım bu bir yılda. Çekmeköy’deki, Türkiye’deki deneyim ve öğrendiklerimle orada gördüklerimi, öğrendiklerimizi birleştireceğiz. Gönülleri, elleri seferber edeceğiz, herkes ne kadar katabilirse, o katıla katıla, eklene eklene birikenlerle ÇTÇ yapacağız.
ÇTÇ Çekmeköy’de TAŞ ÇORBASI demek. Ayrıntılarını öbür söyleşide konuşuruz. Taş Çorbası çok eski, yaygın bir Avrupa masalı. Birçok dilde hala anlatılıyor. Dayanışma ve yardımlaşmanın, yan yana durabilmenin gücünü, etkisini anlatan şahane bir öykü. Türkçedeki karşılığı imece.
Çekmeköy Dayanışma Derneği’nin ilk kurucularından olup yönetiminde uzun yıllar görev almış birisiyim. Aynı zamanda, evet, Çekmeköy Cumhuriyet Halk Partisi’nin aktif bir üyesiyim.
Benzer Haberler
Sancaktepede Gençlik Sosyal Medya ve Gerçek Dünya Sempozyumu düzenlendi
Sinema sektörü seçime gidiyor: Bulut Balkis (Sisay) Başkan Adayı
ÇEKMÜDER yönetimi basınla buluştu
Salim Çetinkaya hayvan barınağı ile ilgili açıklama yaptı: Siyaset mühendisliği gerçeği değiştirmez
ŞEHİDİN ADI ÇEKMEKÖY’DE YAŞATILACAK
Kadıköylüler Rexx için ayakta: 'Dokunmayın'
İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar Balparmak Kampüsü'nü ziyaret etti.
Sancaktepe Belediyesi Ekipleri, Dünya Temizlik Günü’nde Gönüllülerle El Ele Verdi